7.2.11

gülcü

Deniz kenarı.
Birkaç düzine masa.
Çoluk-çoluk insancıklar.
Tek yok, hepsi çift.
Hayatı çifter çifter yaşıyorlar.
Olamazlar tek, kalamazlar tek; yenilirler yoksa.

Takılır ayakları bir yerde.
Tutacak kimse bulamazlar.
Çifte gidiyorlar o yüzden.


Benim sayım ise 7. Tek sayı. Çiftler başlamadan hemen bir durak önce. Ya da, köprüden önce son çıkış.

Kara kadın, altında şalvar, üstünde yemeni, elinde eskittiği gülle yokluyor masalardaki çiftleri, tek tek. Karşımda eşiyle oturan kaba saba adama soruyor..
-De git işine…
3 adam var, tütüyor tepelerinde duman. Yer yer beyaz çoraplı. Yer yer altın zincirli ve çaylı. Onlara soruyor gülü: .
Yok, sağ ol, kime verecez gülü…

Tekil tekil bakıyorum ben.Tam şuan da arkasına denizi almış kadına bakıyorum.Bana sormuyor. Tekim çünkü. Belliyim. Zaten gül de kadının nasırlı ellerinde eskiyor her geçen dakika.

Onu kurtarmak istiyorum aslında. Acıyorum güle… O insanlara, kadının basma şalvarına acıdığım gibi… alamayan insanlara, satamayan kadına ve sahipsiz güle…



haftaiçi sabahı sıcak, insanın içini ısıtıyor.
şubata inat

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...